Figür tiplemelerinde karakterlerini, yapıtları işe uygun bedensel bir hareket, mizaç ve bakış
doğrultusunda şekillendiren sanatçı, yüksek gözlem gücü ile yaşamı an ve an gözlemleyerek o ana
denk gelen insan-mekân ilişkilerini can alıcı nüanslarla tuvaline aktarmaktadır.
Sanatçının yaşamını anlamlı kılan kesitler, resimlerdeki bu ayrıntılarda gizlidir. Çünkü gerçek bir
sanatçı yapıtına her zaman yaşadığı dönemi aynı zamanda da ruhunu koyar. Resimlerindeki figürler
karakterin, oranların, volüm ve planların derinlik, uzaklık gibi kavramların gölge ışıkla doğru olarak
verilmesini öngören sağlam plastik değerleri içermektedir.Belgesel nitelikli, tarihi mekânlardan
çalıştığı kompozisyonlarda resmin iç öğelerini tesadüfle değil bilinçle kurgulayarak sağlam bir estetik
anlayışa sahip olmuştur. Figürlü bir anlatımla gündelik gerçekleri, yaşama dair öyküleri daha doğrusu
yaşamın kendisini yüksek gözlem gücü ile tuvaline yansıtan sanatçının resimlerinin ana teması her an
her yerde karşılaşabileceğimiz insan temeli üzerine oturmakta ve onların anlık tepkilerinin üstüne
kurgulayıp resimsel bir dile dönüştürmektedir. Resimlerindeki bu öyküsel anlatım sanatçının zengin iç
dünyasının bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Gerçek hayatın içinde akıp giden an’ları betimleyen
sanatçının resimlerinde, hayatın tüm renklerini veizlerini bütün netliği ile görmek mümkündür.
Belgesel nitelikli gerçekçi kent görünümleri, günlük yaşam sahnelerini konu alan bol figürlü
kompozisyonlarda güçlü bir desen anlayışı ve mekân düzenlemesi egemendir. Yaptığı resimler onun
gözlem yeteneğini sergilemekle birlikte belgesel niteliklerinden çok pitoresk özellikler taşır.
Cimok İstanbul’un çeşitli semtlerinden çalıştığı kalabalık, bol figürlü kompozisyonlarında ekonomik
sosyal ve kültürel hareketliliği bütün açıklığıyla pentürel bir dille belgelemeyi amaç edinmiştir.
Resimlerinde insansız bir açı görmemiz mümkün değildir.